YardımKars Spor Anasayfası  Aktif KonularAktif Konular  Forum Üyelerini GösterÜye Listesi  TakvimTakvim  Forumu AraArama  YardımYardım  Üye Kontrol Panel MenüRep Puan  Kayıt OlKayıt Ol  GirişGiriş
Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınOfspor 1 - 0 KARSSPOR | 4. ... Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınKarssporumuza Destek Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınAylık Para Yatırma Projesi Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınKarsspor - Aksarayspor Maçı... Konuyu Görüntülemek İçin Tıklayınkarsspor'a acil stad Konuyu Görüntülemek İçin Tıklayın***Rüştü-Tolga-Volkan*** Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınMini flash golf oyunu Konuyu Görüntülemek İçin Tıklayın3 Boyutlu Flash Araba Yarış... Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınMotorla Atlama Konuyu Görüntülemek İçin TıklayınKaliteli Flash Oyun Siteleri
Tarih Kültür ve Genel Bilgiler
 Kars Spor Kulübü Taraftar Forumları | KARS İLİMİZ "Doğu'nun Uygar Kenti" | Tarih Kültür ve Genel Bilgiler
Mesaj icon Konu: Terekeme Sözlüğü Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Yazar Mesaj
maki
Usta Üye
Usta Üye
Simge

Kayıt Tarihi: 20-Kasım-2008
Konum: İstanbul
Gönderilenler: 138
Aktiflik
Seviye
Deneyim

Aldığı Alkış: 31
Puan: 81
%22
Alıntı maki Cevaplabullet Konu: Terekeme Sözlüğü
    Gönderim Zamanı: 14-Ocak-2009 Saat 23:31

Terekeme Türkçesi

Bize Özgü Kelimeler
AGOZ :Sabanın açtığı iz:Sabanın açtığı iz

Ağa: Büyük erkek kardeş, Ağabey::

Ağartı: Yağ, peynir, süt yoğurt gibi yiyeceklerin genel adı::

AĞBUN :Gübre:Gübre

Ağıl: Hayvanların dışarıda kapatıldığı yer:

Ağırsak Teşinin üst kesiminde çengelli olan yuvarlak parça:

Ahan İşte, burada:

Ahırı: Sonu:

AKHORA :Yakın bir yer:Yakın bir yer

Akuçka Pencere:

ALAF: Hayvanlara verilen yem, Alaflamak-Yemlemek:

Alaf: Kışlık için hazırlanan hayvan yemi. Ot Saman:

Alha: Hele gör:

AMANAT: Geçici olarak yapılmış, bozulabilir:

ANDIR:Uğursuz şey:

Andıra Kalsın: Uğursuz olan şeylerin sonu gelsin:

Anık Yeterince mayalanmamış ekmek hamuru:

ARHEYİN: Rahat,gamsız:

Asaca Yıkımak: Başını önden yıkamak:

Atol: Patatese benzer fındık büyüklüğünde kök:

Avlu: Odaların önüne yapılan koridor:

Axbun: Gübre:

Axee: Eyvah anlamında olan sözcük:

Axır: Son, insanı son:

Axırın gele: Sonun gele, ölesin:

Axur: Hayvenlerin konulduğu yer. Ahır:

Ayar: Atın sırtına vurulan eğer:

Ayvan: Eyvan Balkon, evlerin önüne yapılan örtme:

Azgun: Şimarık:

B:

Baca: Evlerin üst kısmını konulan küçük pencere:

BAÇ ETMEK:Öpmek:

BADİYE :Geniş ağızlı tas:Geniş ağızlı tas

Badval: Ambarın bir çeşidi:

Baga,Pege: Ahırda hayvanlara ot ve samanın verildiği tahta bölme:

BALACA: Küçük :

Barç Etmek: Seslice şapırdatarak öpmek:

BASMA: Hayvan gübresinin tezek yapmak için biriktirilip düzleştirildiği yer

Beç: Biraz geri zekalı anlamında, safca:

BED:Çirkin:

BEDASIL:Soysuz:

Bednar: Bir çeşit çıban yarası:

Bege: Ahırda ot ve samının konulduğu yer.:

BEL: Kürek:

Belli: Bilinen:

Beng: Ben, hal, insan vücudunda ki siyah lekeler:

Berf: Kar:

Besmi: Bir isim:

BEYABUR:Rezil:Rezil

BEYE: Hayvanların yemliği:

Bıçğı, Bışxı: Testere:

BILDIR: Geçen yıl:

Bınıvız: Sinsi:

bırakılmış tarla:

Bışkol: Koyun pişliği:

BİBİ:Hala :Hala

Biçin: Tırpanla biçilmiş ot ya da ekin:

Bidibidi Az, az ufak ufak:

BİJLİ:Sivri :Sivri

Bişi: Yağ içinde kızartılarak yapılan ekmek::

Bişka: Kibrit::

BİTİG:Köpek yavrusu:Köpek yavrusu

BİZDİ:Sivri:

Boğozlu: Obur.çok yemek yiyen:

Bölme: Büyük tepsi:

BUDAMAK: DÖVMEK:

Buğari, puxari: Evlerin üstündeki duman çıkan baca:

Buluz: Elbise:

Büzdük: Kalça:

C:

Cadi: Yağcı, insanlara yağ yakan kimse:

Cağ: Şiş ya da mil:

Camuş: Manda:

Cancur: Bir tür küçük erik:

CANCUR:Erik:

Cazigudiyan: Yağcı ya da şeytan:

CEHRE: İp eğirmek için kullanılan alet:

CEMDEĞH: Beden:

CEMSE:Askeri araç konvoyu:Askeri araç konvoyu

Cıcık: Güzel::

Cığız: Oyun bozan Cığıza cur bahane::

Cılcıbıl Çırıl- Çıplak::

CIRBAĞA: Yaramaz, ufak tefek erkek çocuk::

Cırcır: Fermuar::

CIRILMAĞH: Yırtılmak, (Yemekten cırılmağh-çok yemek yemek)::

CIRMAĞH: Yırtmak::

Cırnağ: Tırnak::

Cırnak Kuşların ayak parmak ucu::

CİCE:Büyük Abla:Büyük Abla

Cici bici Süslü, püslü::

CİCİP:Ağız kenarında ve yüzde çıkan yaralar:Ağız kenarında ve yüzde çıkan yaralar

CİCLOBA :Arpacık:Arpacık

Cigerakraba: Enyakın akraba::

Cillenmek Toprağın yeşillenmesi::

Cinav: Kamçı ya da bir ot çeşidi::

CİNCAR:Isırgan Otu :Isırgan Otu

CİNCAR:Isırgan Otu::

CİNDAL:Kedi Yavrusu:Kedi Yavrusu

CİRTAKOZ:Deli:Deli

CİZLAVET: Lastik ayakkabı::

Coc: Bataklık,::

COPLANMAK:Şişmek:Şişmek

CUCUL:Civciv :Civciv

Cucul: Civciv, ::

CUGA(CULLUK):Hindi::

Culuk: Hindi::

Cur: Çocuk oyunlarında oyun bazmak::

CÜCÜK: Yavru kaz, hindi:

Ç:

ÇAĞILDAMAK:Gülmek

ÇALĞI: Çalı ile yapılmış, odun saplı süpürge:

Çar: Bir tür bez çarşaf:

Çaynik: Çaydanlık:

ÇAYNİK: Çaydanlık:

Çeçil: Tel peyniri:

Çemirlemek: Gömlek kolunu katlayaprak çevirmek:

ÇENGEL: Çatal:

Çengel: Kargaburnu Çatal:

ÇENKÜRMEK:Küçük Köpeğin Havlaması

ÇEPER: Taş duvar:

ÇIKMAK:Yırtmak

Çırılçıplak :

Çigelek: Yaban çileği:

ÇİĞELEM: Yabani çilek:

ÇİMMEK:Banyo yapmak

Çimmek: Yıkanmak, banyo yapmak:

ÇİMMEK:Banyo yapmak:

ÇİNÇAVAT :Varyemez, cimri

ÇİRNAĞ:Tırnak

ÇİRNAĞ:Tırnak:

Çit: Kadın baş örtüsü:

Çor: Sinirli bir zamanda söylenilen söz:

Çorax: Verimsiz:

D:

Dabak: Bir hayvan hastalığı:

Dadax: Ağabey, Kardeş:

Dadda: Çocuk maması:

Damçı: Damla:

DAŞGÖZER: Bulgur yapılırken kullanılan taşlar:

Davar: Koyun:

davranmak,Koşmak:

De hayde: Çabukça gel:

Degenek: Sopa, çubuk:

Değirmi: Yuvarlak:

DEĞİRMİ: Yuvarlak şekilli :

Demiray: Bir tür yara, egzama:

Derekep: Derhal, hemen:

Desinler için: Gösteriş olsun diye:

DEYHORA :Uzağı tarif eden işaret zamiri

DIBILGA: Yün çırpmak amacı ile kullanılan ince çubuk:

DILDIBIL:Çırılçıplak

DILDIBIL::

Dıldıbıl: Çırılçıplak:

DILLO:Hafifmeşrep

Dınaz etmek: Alay etmek:

Dınaz: Alay:

DINAZA :Alay etme

DINDILI: Küçük:

Diksinmek: Tiksinmek:

Dilimizdeki Bilinmeyenler:

Dillo: Ketenden örülmüş çuval:

Dolamaç: Dönemeç:

Dolap: Büyük su değirmeni:

Dolça: Maşrapa:

DOLÇA: Su ve Ayran içmek için kullanılan kupa:

DOY DOY:Güvercin

Doydoy: Güvercin:

Dummak: Suya dalmak:

Düge: Düve:

Düğmeç: Ekmek ve yağla yapılan bir çeşit yamak, ekmek aşı:

E:

Eebele gel: İşte böyle bu yana gel:

Efsene: Saf insan:

EFSENE: Saf, sarsak:

Eğiş Teknede hamur kazıyan, kazıyacak :

EĞİŞ: Tandırdan ekmek çıkarmak için kullanılan demirden alet:

Ekmek aşı: Düğmeç:

Ele deme: Öyle söyleme:

ENDEZE OLMAK:Oyalanmak

Endeze olmak: Oyalanmak:

Eqgo: Nene, ana anlamında:

Erek: Orman içinde ki açıklık alan:

Eringen: Tembel, üşenen:

Eseslice: Esaslıca:

Eşgere Açık , alenen:

Evlek: Tarla sürümünde pulluğun açtığı iz:

Eze Teyze:

F:

Fanti: İskambil :

FARS:Kötü rezil kadin

Ferik: Henüz yumurtlamamış tavuk, Piliç:

Fırtık: Sümük:

Fırtıklı: Sümüklü:

FIRTTIĞH: Sümük:

Fışğı: Tezeğin ufalanmış şekli:

Fitoz: Sevimli:

Fizahlanmak: Bağırmak, ağlamak:

Fizzah: Bağırmak:

FURĞUN:Öküz Arabası

FURĞUN: Kağnı benzeri ot taşıma aracı:

Furuç: Armat kurusu:

G:

Gada: Dert, bela:

Gadan alem: Dertlerini ben üstüme alayım:

GAGAÇ:İnce Kurumuş Ot

Gagaç: Kurumuş otlara verilen ad:

GAGAL:Göz

Gağ: Meyve kurusu:

GAJ GÖZ:Çakır göz

Gakka: Çocuk dilinde şeker:

GALAĞ: Tezek, yappa veya tetan yığını:

GALAK:Tezek Yığını

Galak: Tezek yığını:

GALAMAK:Yakmak

Galet: Bisküvi:

Ganayahlı: Kadın ya da kız için söylenilen bir söz:

Ganfet: Akide Şekeri:

GANPET:Şeker:

GARABAN:Köy evinin girişi

GARAVUL :Bekçi

Garo: Eski anbar:

Garonun yokuşu: Ambar yokuşu:

GAŞGA:At Arabası

Gaşka: At Arabası:

GATAKLAMAK:Kovma, Uzaklaştırma

Gav: Kil, toprak:

Gavçe: Çengel:

GAYGANAĞH: Omlet:

Gayğana: Sahanda yumurta:

Gecen xere kalsın: İyi geceler:

Gedek: Manda yavrusu:

Gejjo: Aptal, bilinçsiz:

Gem: Döven:

GEŞLENMEK:Donmak,Üşümek

Geven: Dikenli derelerde olan bitki:

GHAP: Ölçerek süt alışverişi yapma:

GHIZEYH: Kızak (kaymak için kullanılan araç):

Gıdella: Küçük sepet:

Gıdıl: Küçük:

GIDİK:Oğlak

GIGIL YÜZLÜ:Yüz yapısı küçük olan kimseler için söylenir

GIJGIRMAK:Yoğurdun ekşimesi

GIJGIRMAK:Ekşime:

GIJİK:Kıvırcık saç

Gıjjik: Kıvırcık saç:

GIJO:Kozalak

Gımı Atol denen bitkinin uzanmış sapı:

Gımı gıçlı İnce bacaklı:

Gınco: Zayıf, çelimsiz:

Gırgal: Hayvanları bağlamak için ağaçtan yapılmış boyun bağı:

GIRGAL: İnekleri bağlamak için kullanılan Paluttan u şeklinde boyunluk:

Gırnap: Sağlam ip:

GİDİL:Küçük

Gizenguggi: Saklambaç oyunu:

GİZLENGUGİ:Saklambaç

Gobbal: Büyük burun:

Gobbuz: Yumruk:

GOCİK:Kaban

Gocik: Kaban:

God: Bir ağırlık ölçüsü:

GODA:Büyük zar

Godda: Büyük zar, makara:

GODET:Süpürge sapı

Godik: Manda yavrusu:

GOLLO: Kuyruğu kes*k hayvan:

GOLOP:Ağaçtan yapılmış yoğurt kapı

Golopi: Tahtadan yapılmış sitil:

GOMBA DÖNMEK:Takla atmak

GONCİK:Çam Ağacının Çürümeyen Kökü

GOPPAL:Büyük burun

Gor: Mezar:

Gorbagor: Toplu mezar:

Gorhana: Mezarlık:

Gorluk: Cenaze için saklanan para:

GORUĞÇU:Kır Bekçisi

GORUĞÇU:Bekçi:

Goruhçu: Kır bekçisi:

GOTİK:Manda Yavrusu

GOYUT: Buğdayı iki taşın arasında ezerek yapılan un:

Gozo: Biçimsiz, düzeni bozuk:

GÖDEK: Kısa:

Göze: Pınarın suyunun çıktığı yer:

GUDİK:Küçük Köpek

Gudik: Enik, köpek yavrusu:

GUDİK:Küçük Köpek:

Guli: Hindi:

GULLEP:Menteşe

GUNÇUL:Uç

GUNİT: Kamçı:

Gurban: Bir isim:

Gurduşka: Kadınların giydiği bir çeşit gömlek:

GURGUL: Koyun dışkısı:

Gurra,Gurre: Kendini beğenmiş:

GURUĞ TAVUK:Anaç tavuk

GUŞGANA:Tencere

Guşhana: Tencere:

GUZUK:Kambur

Guzzik: Kambur:

Güman etmek: Umut etmek:

Güman: Umut:

GÜZGİ:Ayna

ĞUĞUN:Ağlama

H:

Hacillenmek: Yaptığına pişman olmak:

Hal: Siyah ben:

HALA:Teyze :

Hamarat: Becerikli:

HANCARI: Nasıl:

Harbi: Doğru:

Harbutlamak: Sıcak su ile soğuk suyu karıştırmak:

Hardahurda: Kırık ya da döküntü:

Harğ: Ark, su kanalı:

HARMUTLAMAK:Suyu ılıtmak

HARO:Kiler,ambar

Haro: Ambar ya da samanlık içinde ki bölme:

HAROS:Nadasa bırakılmış tarla

Haros: Ekilmemiş tarla:

HAROS:Nadasa:

Hasıllama: Yoğurmak:

Hedik: Haşlanmış buğday, diş hediği:

HELEHTEN SALMAK: Yormak:

Helek olmak: Yorgun düşmek:

Helek: Yorgun:

HELHEL :Havai kimse

Hengel: Mantı:

HERG:Sürülmüş Tarla

HERİK:Sürülmüş:

Herk: Sürülmüş tarla:

HERSLENMEK:Sinirlenmek

Herslenmek: Sinirlenmek:

HERSLENMEK:Sinirlenme:

HERZAL:Tekerleksiz el arabası

Hetircek: Ocak taşları üzerine, yemek pişirmek için konulan demir çubuk:

Hevenk: Kara batmamak için ayağa giyilen geniş ayakkabı:

Heyat,hayat: Bahçe:

HINGILIM ATMAK:Gereksiz hareket ve işler

Hırkal: Mantı:

HIRZEL: Hayvan gübresini basmaya taşımak için kullanılan 4 kollu:

HIŞIR: Dolu:

Hışt: Çivili köpek tasması:

Hızan: İş bilmeyen:

Himm: Bina yapımı için kazılan temel:

Hodak: Öküzün boyunduruğuna binen ve öküzleri süren çocuk:

HODAK:Tarlaları sürmek için koşulan öküzlerin boyunduruğunda :

Hop, xop: Sabanın demir olan ucu:

HOYLU: Havlu:

Hozan: Biçilmiş tarlanın birdiyer adı:

HÜNDÜR: Yüksek:

İ:

İRBET: Çirkin:

İskat: Ölünün arkasından günahına karşılık verilen para:

İSTEKAN: Bardak :

İstikan: Çay bardağı:

İSTOL:Yer sandalyesi

İSTOL:Sandalye:

İŞKAP:Dolap:

İşkınlanmak: Filiz vermek:

İşkirlenmek: Şüphelenmek:

İşmar: İşaret etmek :

İtelemek: İtmek:

JUJUN :Tatlı kaşıntı

K:

KAFTAR: İhtiyar:

Kanfet: Akide şekeri:

Kargun: Yazın karların erimesiyle oluşan sel:

Kart: Yeşil çimenlik ama sert olan yer:

KARTOL:Patates :

KARTOPU:Patates

Kaşka: Ağaçtan yapılmış el arabası, küçük araba:

KAVÇAL:Uzun çene

Kayış: Kemer:

Kebani: Ev işlerinde hamarat olan kadın:

Kefterkuski: Hortlak:

KERENTİ: Tırpan:

Kerme: Koyan pisliginden yapılan tezek:

KERME: Koyun Basması:

KERSEN:Hamur teknesi

KERSEN :Hamur teknesi

KERSEN:Hamur:

Kerti: Bayat:

KERTİ: Bayat:

Kınnap: İnce dayanıklı ip:

Kırlent: Sekilere konulan yastık:

Kidik: Keçi yavrusu:

Kirtil: Kısa ve oldukça sert ot:

Kitmir: Küçük:

Kodik: Manda yavrusu:

Kolik: Boynuzu olmayanan hayvanlara denir:

Kollik: Kuyruğu kesilmiş hayvan:

KOLOPA :İçi oyulmuş kap

KOM: Bir çeşit ahır:

KOR ARABA:Kağnı

Kor: Kör:

Koraraba: Kağnı:

Korberevi: Önünü görmeyen:

Koroğlu: Köroğlu:

Koşat: Binalarda yük taşıyan kalın ağaç :

Kotan: Pulluk:

KOTAN: Pulluk:

KOTETE:Tabure

Kozik: Ahırda danaların kapatıldığı yer:

KÖÇMEK:Evlenmek

KÖÇMEK:Evlenmek taşınmak:

KÖMBE:Sütlü ekmak:

Köynek: Gömlek:

Kudik: Küçük köpek, Enik:

Kullik: Bere:

Kulun: Kısrakların yavrusu:

Kunkul: Omuz:

Kurig: Kısrakların yeni kulunu tay:

Kurun, Kürün: Ağaçtan oyularak yapılan su kabı:

KUŞGANA:Tencere:

Kuşkana: Küçük tencere:

Kuzzik: Kambur:

Külek: Ağzı geniş, altı dar su kabı:

Küllah: Böğürtlen:

Külül, Külür: Yabani bezelye:

KÜSGİ :Ağaç sırık

Küski: Kaldıraç Söz sözün küsküsüdür:

Kütan: Kotan,Pulluk:

Küze: Su kabı:

L:

Laçin: Doğan:

Lallo: Konuşamayan, lal:

LAPATGA: Kürek:

Laz: Karadenizliye denilir:

Lazo: Oy Karadenizli:

LAZUT:Mısır

Lazut: Mısır:

Leçek: Beyaz renkli başörtüsü:

Lelê: Ana, bakıcı:

Lenger: Geniş ve derin leğen:

LEPİĞH: Yassı, plaka halinde taş:

LEYAKIL DÜŞMEK:Yorgun düşmek

Lezgi: Halk müziğinde bir makam adı. İsim, bir aşık adı:

LIBBIZ:Parasız, Züğürt

Lıbbız: Parasız, Züğürt:

Lığlanmak: Mızmızlanmak gibi:

Lili: Lakap,:

Lobya: Fasulye:

LOBYA: Fasulye:

LOBYE:Fasulye

Loda: Büyük ot yığını:

Lokko: Büyük kaba:

LÖK:Büyük

Lök: Büyük:

Lüle Musluk, Suyun aktığı boru:

M:

Mafiş: Küçük kare şeklinde kesilmiş yufkanın yağda kızartılması:

Mahal: Yer, mesken:

MAHNA: Bahane:

Makat: Tahtadan yapılmış sedir:

MAMA:Hala:

Mar: Yılan:

MARŞAPA: Kupa (dolça):

Maşrapa: Kulplu bir çeşit su kabı:

Mattavar: Bir çeşit hastalık:

Maya: Kadın adı:

Mazi: İki teker arasında ki mil:

Mehriban: Kadın adı, merhametli:

Mercana: kışlık yakacağın ormandan temini.:

Merek: Ot ya da saman konulan ev: Merek yandı sıçana da kalmadı:

MEREK: Saman vs yığılan depo:

MERTEK: Damda kullanılan uzun odun:

Meşe: Orman:

Mintan: Gömlek:

Miras kalsın: Mal sahibinin ölmesini dilemek:

Modgam: İmece:

Morbet: Çırak, yardım eden çocuk:

MOTAL: Tuluğh, peynir konulan kurutulmuş koyun derisi:

MOZİK:Dananın büyüğü

Möğkgem: Sağlam:

MÖKKEM: Sağlam:

MUÇURLAMAK:Buruşturmak

MURUSLARINI DÖKME:Suratını asma

MURUSLARINI DÖKMEK:Suratını asmak

MURUZUNU SALLAMAK: Suratını asmak:

Muzveil: Muhbir:

Muzveillenmek: İhbar etmek:

MÜRGÜLEMEK:uyuklamak:

N:

Nahır: Sığır sürüsü:

Napuzzar: Kapının önünde ya da arkasında kalan tarla:

Nat: Tırpan sapı:

Nataş: Çıra parçasına verilen ad:

Neft: Gazyağı:

NEHRE: Yağ yapmak için kullanılan alek:

Nevale: Erzak:

NİGART:Tavuğun gagası

Nöker: Hızmetkar:

O:

OBBAZ:İşe yaramaz aylak

Oçkur: Uçkur:

Ola Çabux Gaç: Hemen kaç:

Ola, Ula: Ulan, arkadaş:

oturan kimse:

Ö:

Ögeç: Bir yaşını geçmiş erkek kuçu:

P:

Pağaç: Yuvarlak ve kalın bir tür ekmek, somun:

PALAZ:Bez

PALAZ:Bez:

Pampara: Bir tür yabani bitki:

Panta: Yabani armut, ahlat:

Papağ: Başa giyilen tiftik başlık:

Papul: Çocuk ayakkabısı, patik:

PATOS:Tahılları samanından ayırmak için kullanılan alet:

Paxıl: Kıskanç:

Paxıllanmak: Kıskanmak :

PEC: Soba :

Peçkir: El havlusu:

Peg: Yıkıntı, virane olmuş ev kalıntısı için denir:

Pege: Ahırda hayvanların ot ya da saman yedikler bölme:

Peleş: Boynuzları yanlara doğru açılmış hayvanlara verilenad:

PELLÜK:Ayaktaşi oyunu

Pepe: Kekeme:

PEŞ GÜN:Sofra

Peş: Arka:

Peşgun: Ayakları kısa yer sofrası:

Peşine gitmek: Arkasından gitmek:

PEŞKİR:Havlu

PEŞKİR: Havlu:

Peşlemek: Kovalamak:

Pırti: Elbise:

Pızık: Yabani arı:

Pızıklanmak: Sineklenmek:

Pin: Tavuk yuvası, kümes:

Pingal: Folluk, tavuk yuvası:

Pis*k: Kedi:

PİŞİK:Kedi

Pitik: Köpek yavrusu:

POCİLEMEK :Baltayı taşa vurma

PORTLAK:Göz Yapısı büyük plan

Portlak: Göz yapısı büyük olan:

Poşa: Çingene,:

POŞGUN:Yer Sofrası:

Potur: Büzgü:

Poy Poy: Hele bakın anlamında Poy Poy Gülen :

Pöçük: Kuyruk, en geride kalan:

Pöçük: Son. Kuyruk:

PÖRÇÜK :Tırpanı sapına bağlayan yeri

Pörçük: Tırpanı sapına bağlanan yeri:

Pörçüklü: Yağcı, :

Puç: Hiç, yitirmek Emegim puç oldu:

PULUL:Ot Yığını

Pulul: Ot demeti:

PULUL:Ot Yığını:

Pumpul: Yastık başlarına dikilen püskül, süslü :

Punğar: Çeşme:

Punğar: Pınar:

Put: Bir ağırlık ölçüsü:

Puti: Yiyeceği olmayan ailenin fertlerini komşuları alıp besleme işi:

PÜRÇEK:Saç Tutamı

PÜRÇÜKLÜ: Havuç:

Püşürik aşı: Bir tür çorba:

RAPATA: Tandıra hamuru yapıştırmak için kullanılan alet:

S:

Sağ: Kara karga:

Sağdıç: Düğünde damadı gezdiren kişi:

Sahi mi: Gerçek mi:

Sahi: Gerçek:

Sak: Çorabın tabandan yukarı olan kısmı:

SAKO :Kolsuz ceket

Sako: Sakar, dökülen:

Sambağı. Samileri bağlıyan ip:

Sami: Boyunduruğa takılan ağaç ya da demir çubuk:

Sanaksal: Ahırların orta yerinde çukur hayvan bokunun toplandığı kanal:

Sap: Başakların tutunduğu dal:

Sarol: Can eriği:

Sazna: Arazi ölçümünde kullanılan bir ölçü aleti:

Secele: Soy kütüğü:

Segirtmek: Çabuk gitmek:

SEĞİRTMEK:Çabuk davranmak

SEĞİRTMEK:Çabuk:

Seki, Sevki: Sedir:

SEKİ:Divan,:

SEKÜ:Divan

Sıggavus: Ahır temizlemede kullanılan süpürge:

Sıloık: ıslık:

SIMIŞKA: Ay çekirdeyi :

Sinor: Tarla hududu, sınır:

Sitekan İstikan Bardak:

SİTİL:Yoğurt Kabı

SİTİL::

Sitil: Süt kabı:

Sivirlenme: yokuş aşağı kayma olayı:

SOKO :Mantar

Sosiya: Parlak renkli kara kuş:

SOYHA, ANDIR, MERET:Uğursuz şeyler için söylenir

SOYHA: Uğursuz (Andır):

Stol: Sandaliye:

Ş:

Şaplak: Tokat:

ŞARILDAYAN:Yıldırım

Şillopa: Karla karışık yağmur:

ŞİNEL:Palto

Şirat: Peynir Suyu:

ŞİŞEK: 1 Yaşında koyun:

ŞOGURT:Salya

ŞOGURT:Salya :

Şoğurt: Salya:

Şor Tuzlu:

Şoş: Asfalt yol:

ŞOŞARTMAK:Abartma

şourtlu: Salyalı:

Şöbe: Oltu taşından yapılan boncuk:

ŞÖHE :Siyah boncuk

ŞUŞLANMAK:Fazla yatma

Şuşlanmak: Fazla yatmak:

Şuşurtluk: Değirmen oluğunun su dökülen yeri:

ŞÜŞİT:Huni

Şüzzük: Peynirin suyu:

T:

Tağaryirlenme: Kendinden geçme:

TAĞAYİRLENME :Kendinden geçme

Talaş: Telaş:

Tanış: Tanıdık:

Tapan: Sürülmüş tarlayı düzeltmeye yarıyan tahta kalas:

TAPUL, PULUL :Ot demeti

Tapul: Ot demeti:

TAR:Tavukların kümeste üzerine çıktıkları yer

Tar: Tavukların üstüne dizildiği ince sırık:

Tarla:

taşıyıcı (El arabası çıktı, mertlik bozuldu):

TAT :Çorabın ayağa giyilen daban kısmı

Tavşal: Kadınların baş örtüsünün kalını:

Tecgere: Hayvan pisliğini taşımaya yarıyan tahat alet:

teknesi:

TELEK: Kaz kanadı ile süpürme amaçlı yapılmış alet :

Telis: Çuval:

Têlli: Güzel, narin:

TELLÜK:Yünlü takke

Teper: Doldurur, Ha bire teper:

TEREK:Raf

Terek: Raf:

TEREK:Raf:

Termaş: Bozuk:

Termaşa kalsın: Bozulsun kalsın:

Terpen: Kımılda:

Terpet: Kımıldat, :

Teşi: Yün eğirmeye yarayan alet:

TEŞT:Saç leğen

Teşt: Saç legen:

TEŞT:Saç leğen:

TETAN: Hayvan dışkısının doğal haliyle kurumuş hali, yakacak olarak kullanılır:

TEVÜR:Çeşit

Tevür: Çeşit:

Têy: bir nida, Têy nezaman geldi:

TEZEK: Hayvan dışkısı ile yapılmış yakacak:

TIĞ :Saman ekin karışımı yığın

Tığ. Harman yerinde ki saman yığını:

Tığa: Saygısız olan delikanlıya denir:

Tırhıç: Ahırın içini bölmek için yapılmış tahta duvar, bölme:

Tırık: İshal:

Tik: Yüksek, dik:

Toklu: Bir yaşında kuzu:

Toklu: Yaşına girmiş erkek kuzu:

TORHOLA :Kabuk tutmamış yumurta

Torlak: İş bilmeyen, acemi:

Torpax : Toprak:

Torpax başına: Ölesin, mezara gidesin:

Tosbağa: Kaplumbağa:

Toy: Düğün:

TÖYÜR:Çeşit:

Trink: Peşin para anlamında:

TULA: Köpek yavrusu :

Tulla: Köpek eniği:

Tullanmak: Yuvarlamak:

Tuluk: Tulum:

Tuman: Don:

Tump: Tarlaların kenarı:

TUSMAK:Sinmek

Tülek: Korkudan çabukça kaçan, ödlek:

Tütün: Duman:

Tütüye Bir kadın ismi:

U:

Uca: Yüce, “Uca dağların başında:

Uçux: Yıkık:

UĞURRAMAK (OĞURRAMAK):Çalmak:

Uğuz: Oğuz:

Ula Ula: Hele hele:

Ula: Ola, olan:

Umaç: Hamurdan yapılan bir yemek:

Uşax: Çocuk:

Ü:

ÜLEŞMEK:Bölüşmek

Ürek: Yürek:

Üstü: Elbisesi:

Üzdür: Yüzdür:

Üzerlik: Sedefotu:

V:

Varlı: Zengin:

VEDRA:Kova

Vedre Kova, su kabı:

Veran kalsın: Harabe olsun:

Veran: Viran, harabe:

Vışşş! Şaşırma ifadesi:

Voj: Yular:

Vurgun: tutkun:

Y:

YABA :Beş parmaklı ağaç dirgen

Yad: Yabancı:

Yal: Köpek yiyeceği:

Yalaka: Yağcılık eden:

Yalax: Köpeğe yal verilen kap, yal kabı:

Yanaşma: Yandan takılan:

Yanbegi: Yatay olan eğiri:

Yanpuri: Eğri düz olmayan:

Yansılama: Taklit etmek:

Yarpax: yaprak:

Yaşik: Ağaçtan yapılan kasa:

Yaşmax: Başörtüsü:

Yavan: Katıksız:

Yaylıx: Başörtüsü:

Yêddi: Yedi:

Yege: Eye:

Yegin: Çalışkan, üşenmeyen:

YEĞİN:Çalışkan titiz

Yeke: Büyük, kocaman:

YEKTİ:Yetim

Yel: Osuruk:

Yellen: Ossur:

Yêri: Yürü:

Yerinmek: Heveslenme:

Yesir olmak: Kurban olmak:

Yesir: Esir:

YEŞIK:Ağaçtan yapılan kasa:

Yeşilpiç: ¼ lük Rakı:

Yığ: Topla:

Yığın: Ot yığını, kalabalık:

Yoğurt Kabı :

Yola vurma: Gönderme:

Yon: Bir ağacı yontmak.:

Yoz: Kısır mal:

Yuha: ince:

Yuha: Sığ derin olmayan:

Yumri: Yuvarlak:

YUNGUL:Hafif :

Yuxu: Uyku Yuxun Gelêr:

Yüngül: Hafif:

Z:

ZABUN :Fakir

Zabun: Çelimsiz:

Zağ: Keskin sivri:

ZAĞAR:Küçük köpek

Zahar: Gerçekten öyle:

ZANGAL :Tabansız uzun çorap

Zanka: Kızak:

ZEDA :Tarlanın sürülmemiş tarafı

Zeher: Ağu, Zehir anlamında:

ZEHLEM GİTMEK: Nefret etmek:

Zehrimar: Sinirli bir anda Ne var anlamında kullanılır:

ZENNE:Kadın

Zer: Altın:

Zerge: Değersiz, değeri düşük olan denir:

Zerzebil: Perişan:

Zeşt: Ağıt:

Zeşt: İnce sac:

Zevsek: Geveze:

Zıbın: Bebek gömleği:

Zırlama: Ağlama, çok söylenme:

ZIRZA:Aşmalı kilit

Zırzop: Uyumsuz, kaba saba:

Zibil: İnce toz:

Zirt: Gösteriş meraklısı:

Ziyil: Siğil:

Zoğ: Tarla, çayır biçiminde tırpanın biçerek yığdığı ot:

Zokko: Mantar:

ZUBUN:Mintan

Zukkum: Haram:

Zukkum: Zehir, zakkum anlamında:

ZURGANA :Eğri büğrü vücutlu

bana akıl sır ermez kardeşim...
IP  Tesekkur Et
tesekkür edenler: ALeNdeRoN36,
Yanıt Yaz Yeni Konu Gönder
Konuyu Yazdır Konuyu Yazdır

Forum Atla